55 – Rahman

       Rahman suresi, Mekke döneminde inmiş olup 78 ayettir. Sure adını, birinci ayeti oluşturan ve Allah’ın sıfatlarından biri olan “Rahman” kelimesinden almıştır. Sûre Kur’an’ın muhtelif yerlerinde onlarca defa tekrarlanan ve Allah’ın varlık âlemindeki her şeyi kuşatan rahmetini ifade eden “Rahman” ismiyle başlıyor ve insana verilen değere ve nimetlere vurgu yapılarak devam ediyor. İnsana pek çok nimetin verildiği ve verilen bu nimetler arasında güneş, ay, yıldızlar, gök ve yer, bitkiler, çeşitli meyveler ve bunların insan hayatı için sağladığı faydalar anlatılıyor. Allah’ın dünyadaki ve ahiretteki daha pek çok nimetinden bahsedilen sûrede “Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz” âyeti ehemmiyetine binaen 31 defa tekrarlanıyor. Yeryüzünde bulunan bütün canlıların bir gün mutlaka öleceği, sadece azamet ve kerem sahibi olan Allah’ın bâki kalacağı ifade ediliyor. Kıyametin kopmasına da değinilen sûrede inkârcıların kötü âkıbeti tasvir edildikten sonra, dünyada iken rabbinin huzuruna çıkma bilinciyle hayatını dizayn eden ve Rabbine karşı sorumluluk bilinciyle yaşayan müminlerin cennet hayatı anlatılıyor. Sûrenin sonunda, Allah’ın azamet, kerem ve lütuf sahibi olduğu vurgulanıyor.

       Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
       1-2. Sınırsız rahmetiyle varlık âlemindeki her şeye merhamet eden (Allah, Resulüne) Kur’an’ı öğretti.
       3. İnsanı yarattı
       4. Ona düşünmeyi ve konuşmayı öğretti.
       5. Güneş de ay da kendileri için belirlenen yörüngelerde bir hesaba göre hareket etmektedir.
       6. (Yaratılışları gereği) bitkiler de ağaçlar da (Allah’a) secde ederler (O’nun yasalarına uygun olarak hayat sürdürürler).
       7. Gökyüzünü O yükseltti ve (her şeyde) ölçü (ve denge)yi (O) koydu. Bkz. 25/2, 54/49, 87/3
       8. (Allah’ın bu düzenini örnek alın ve) taşkınlık yapıp, ölçüyü kaçırmayın, haddi aşmayın!
       9. Değerlendirirken ölçülü ve adaletli olun. Değerlendirmelerinizde adaletsizlik yapmayın!
       10. (Allah,) yeryüzünü bütün canlı varlıklar için yayıp döşedi.
       11-12. Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları, filizlenip dal veren taneler, hoş kokulu bitkiler yarattı.
       13. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini görmezden gelebilirsiniz?

       Ayette muhataplar tesniye (ikil) olarak dile getirilmiştir. Bu da muhatapların ikil olduğunu göstermektedir. 14 ve 15. âyetlerde insanın ve cinin yaratılmasından bahsedilmesi, 31 ve 33. ayetlerde doğrudan insan ve cin (görünen ve görünmeyen) topluluklarına hitap edilmesi, muhatapların insan ve cin olduğu ihtimalini güçlendiriyor.

       14. O, (ilk) insanı pişirilmiş kuru bir balçıktan meydana getirdi.
       15. Cini de ateşin dumansızından (ışından) yarattı.
       16. O halde Rabbinizin yaratma nimetini nasıl görmezlikten gelebilirsiniz?
       17. O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir. Bkz. 7/137, 37/5

       “İki doğu ve iki batı” dan maksat, yerkürenin her 180 derecelik açısı itibariyledir. Yaz ve kış mevsimlerine göre doğma ve batmanın yerleri değiştiği için “iki doğu” ve” iki batı” tabirleri kullanılmış olabilir. Allah, koyduğu şaşmaz kanunlar sayesinde gündoğumu ve günbatımı noktalarına hükmederek karanlığı aydınlığa ve aydınlığı karanlığa nasıl dönüştürüyorsa aynen öyle gönderdiği Kur’an sayesinde de kötülük ve cehaletten kaynaklanan bütün karanlıkları aydınlığa tahvil ediyor.

       18. O halde Rabbinizin büyüklüğünü nasıl inkâr edebilirsiniz?
       19. (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıverdi.
       20. Ama aralarında birbirlerine karışmalarını önleyen bir engel vardır (Bir tarafın tuzlu suyu diğer tarafın tatlı suyuna karışmamaktadır). Bkz. 16/14, 25/53, 27/61, 35/12
       21. O halde Rabbinizin kudretini nasıl görmezden gelebilirsiniz?
       22. O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar.
       23. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz?
       24. Deniz(ler)de koca dağlar gibi yüzen gemiler de O’nundur.
       25. O halde Rabbinizin azametini nasıl düşünmezsiniz?
       26. Yer üzerinde bulunan her canlı fanidir (yok olacaktır).
       27. Ancak azamet ve ikram sahibi olan Rabbinin zatı baki kalacaktır. Bkz. 28/88
       28. O halde Rabbinizin ezeli ve ebedi olduğunu nasıl inkâr edebilirsiniz?
       29. Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi sadece) O’ndan isterler. O, (bütün bunları hayata geçirmek için) her an yeni bir ilâhî tasarruftadır (yeni bir şey yaratmaktadır).
       30. O halde Rabbinizin yaratma ve hayatı devam ettirme tasarrufunu nasıl yalanlayabilirsiniz?
       31. Ey (kendilerine sorumluluk yüklenmiş olan) iki ağırlık (insan ve cin) toplulukları! (Verdiğimiz nimetlerden sonra) yakında sizi de hesaba çekeceğiz.
       32. O halde Rabbinizin sorgulamasını nasıl inkâr edebilirsiniz?
       33. Ey görünmeyen ve görünen iradeli topluluklar! Göklerin ve yerin çevrelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse haydi gidin. Büyük bir güç ve ilim olmadıkça geçip gidemezsiniz.

       Bu ayet, bilimsel çalışma yapanlar için çok önemli bir noktaya parmak basıyor. Yerin çekim kuvvetinin dışına çıkmanın ve böylece güneşin çekim etkisi altında kalan gezegenlere ve onların bilinen ve bilinmeyen uydularına ulaşılabilmenin özel bir vasıta ile akıl ve bilimle mümkün olabileceğinden bahsediyor.

       34. O halde Rabbinizin her yere ve her şeye egemen olduğunu nasıl yalanlayabilirsiniz?
       35. Üzerinize dumansız bir alev ve kıpkızıl (zehirleyici ve) bunaltıcı bir duman gönderilir de artık kendinizi koruyamazsınız.
       36. O halde Rabbinizin azabını nasıl inkâr edebilirsiniz?
       37. Sonra gök yarılıp da kızaran yağ gibi kırmızı gül hâline geldiği zaman (hâliniz ne olur?) Bkz. 70/8
       38. O halde Rabbinizin Son Saatini nasıl umursamayabilirsiniz?
       39. O gün ne insana ne de cine günahları hakkında bir şey sorulmaya (gerek kalmaya)cak (çünkü her şey kendiliğinden ortaya çıkacak)tır.
       40. O halde Rabbinizin hesabını nasıl hafife alabilirsiniz?
       41. (O gün) suçlular simalarından tanınacak ve (cehenneme atılmak için) perçemlerinden ve ayaklarından yakalanacaktır.
       42. O halde Rabbinizin azabını nasıl gözardı edebilirsiniz?
       43. İşte bu o suçluların yalanladıkları cehennemdir.
       44. Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
       45. O halde Rabbinizin cezasını nasıl yalanlayabilirsiniz?
       46. Rabbinin huzuruna çıkıp (hesap verme) korkusuyla yaşayan kimseye iki cennet vardır.

       Ayetteki “iki cennet” ifadesi, sâlih kimseler için her tarafın cennet olacağı ve güzelliklerin katlanacağı anlamındadır.

       47. O halde Rabbinizin cennet nimetini nasıl inkâr edebilirsiniz?
       48. İki cennet de çeşitli güzelliklerle bezenmiştir.
       49. O halde Rabbinizin vefasını nasıl görmezden gelebilirsiniz?
       50. İkisinde de akmakta olan iki pınar vardır.
       51. O halde Rabbinizin ahiret nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz?
       52. İkisinde de her meyveden çiftler vardır.
       53. O halde Rabbinizin cennet nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
       54. Buralarda ağırlananlar, yüz bezleri yaldızlı atlastan minderlere yaslanırlar. Her iki cennetin bahçelerindeki meyveleri kolayca alınacak kadar yere yakındır.
       55. O halde Rabbinizin cennet nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
       56. O cennetlerde gözleri efendilerinden başkasını görmeyen, daha önce cin ve insanlardan hiç kimsenin dokunmadığı tatlı bakışlı eşler/arkadaşlar vardır. Bkz. 37/48, 38/52
       57. O halde Rabbinizin sizin için hazırladığı nimetlerden hangisini inkâr edebilirsiniz?
       58. Onlar sanki yakut ve mercandır.
       59. O halde Rabbinizin sınırsız nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
       60. İyiliğin karşılığı, iyilikten başka bir şey olabilir mi?
       61. O halde Rabbinizin iyilik nimetini nasıl görmezden gelebilirsiniz?
       62. Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır.

       Bu konuda Vakia sûresi 56/10-26 âyetlerine bakabilirsiniz.

      63. O halde Rabbinizin cennetlerini nasıl inkâr edebilirisiniz?
       64. Bu cennetlerin renkleri koyu yeşildir.
       65. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
       66. İkisinde de durmadan fışkıran iki pınar vardır.
       67. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini görmezden gelebilirsiniz?
       68. İkisinde de (değişik) meyveler, hurma ve nar vardır.
       69. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisine nankörlük edebilirsiniz?
       70. İçlerinde huyu güzel, yüzleri güzel hizmetçiler vardır.
       71. O halde Rabbinizin ihsanını nasıl gözardı edebilirsiniz?
       72. Onlar, çadırlarda sadece eşleri için ayrılmış eşlerdir/arkadaşlardır. Bkz. 44/54 ve dipnotu, 52/20, 56/22
       73. O halde Rabbinizin ikramını nasıl yalanlayabilirsiniz?
       74. Onlara daha önce hiçbir insan ve cin dokunmamıştır.
       75. O halde Rabbinizin hassasiyetini nasıl inkâr edebilirsiniz?
       76. Cennetlikler yeşil atlastan yapılmış yastıklara ve güzel yaygılara yaslanırlar.
       77. O halde Rabbinizin cennet nimetlerinden hangisini gözardı edebilirsiniz?

       Aynı sure içerisinde bu ayetin 31 defa tekrar edilmesi, mesaj olarak bizim için çok şey ifade etmektedir. Bu ayetle, Allah’ın verdiği nimetlere karşı insanın nankörlük etmemesi gerektiği ısrarla vurgulanmaktadır.

       78. Azamet ve ikram sahibi olan Rabbinin adı/şanı ne yücedir.